|
|
 |
l |
Gebelik ve Depresyon |
Depresyon toplumda çok sık görülmekle beraber, ilk kez depresyonun
tanımlanması Hipokrat dönemine kadar eskilere uzanır. Depresyonun temelinde
daha önceden isteyerek ve severek yaptığı günlük aktivitelere karşı
isteksizlik ve hayattan zevk alamama durumu vardır. Ek olarak kişide kederli
ve üzgün bir duygu durum ile birlikte görülen bazı değişiklikler zamanla
oluşur. Bu durumda kişi her şeyi olumsuz olarak değerlendirerek karamsarlık
düşünceleri ile geçmişi ve geleceği düşünmeye başlar. Bu düşünceler istemese
de kişinin aklına gelir. Yani günlük yaşantıda her şeyin olumsuz taraflarını
görür. Geçmişte yaşanmış olayların olumsuz ve kötü taraflarını görerek
kendisini suçlu ve cezalandırılmış hisseder. Aynı şekilde geleceği de
umutsuz ve karamsar görerek gelecek adına çaresizlik düşünceleri iyice
pekişir. Kişi hayatından zevk alamaz hale gelerek hatta yaşamanın anlamsız
olduğunu düşünecek kadar kendini çökkün hissedebilir. Bu olumsuz bakış
günlük hayatına, kişiler arası ilişkilere yansıyarak onun okul ve/veya iş
hayatındaki performansının düşmesine neden olabilir. Yalnız normal
sınırlarda kabul edilecek gün içerisindeki duygulanımdaki çökkünlükler
depresyon sayılmaz. Depresyon diyebilmemiz için gün içerisinde hemen hemen
gün boyu ve en az son on beş gündür devam ediyor olması gerekir.
DEPRESYONUN DİĞER BELİRTİLERİ NELERDİR ?
Önceden zevk aldığı günlük aktivite ve meşguliyetlerden zevk alamama, gün
içerisinde sürekli veya günün büyük çoğunluğunda kederli ve üzgün olma,
gençlerde ve çocuklarda daha çok çabuk sinirlenme duygu durum değişikliği,
uyku azalması, sık sık uyanma, erken uyanma veya çok fazla uyuma,
iştahsızlık veya çok aşırı yeme, dikkat dağınıklığı ve konsantrasyon
azalması, cinsel istekte azalma, çabuk yorulma, akla gelen ölüm düşünceleri,
kendini değersiz -çaresiz- işe yaramaz - beceriksiz - suçlu görme, olayları
olumsuz değerlendirme, geleceğe yönelik karamsar düşünceler ve buna benzer
belirtiler görülür. Bu belirtilerin tamamı olabileceği gibi, önemli bir
kısmı da bulunabilir.
ÇOCUKLARDA GÖRÜLEBİLECEK EK BELİRTİLER NELERDİR ?
Son zamanlarda ders başarısızlığının artması, gün içerisinde aşırı
sinirlenme, özellikle iştah artışı şeklinde iştah değişiklikleri, uyku
bozukluğu ve aşırı uyuma, okul içerisinde yalnız olmayı tercih etme, daha
önceden severek yaptığı hobilerinden uzaklaşma, arkadaşlarından uzaklaşma,
üzgün bakış, daha çok sessiz sakin olmayı tercih etme, daha çok odasında
yalnız vakit geçirmeyi tercih etme ( uzun süre ), tutturma nöbetleri ve öfke
krizleri, kendini diğer arkadaşlarına göre beceriksiz ve başarısız görme,
ders çalışmada isteksizlik, son zamanlarda madde bağımlılığı, riskli arkadaş
gruplarına katılma vb.
DEPRESYON NASIL OLUŞUR ?
Kişide depresyon oluşması için belli bir kişiyi olumsuz yönde etkileyen
stres etkeni veya yaşanan bir olay olabilir. Kişiler arası ilişkilerdeki
olumsuzluklarda kişiyi depresyona sokabilir . Özellikle günümüzde
psikososyal stres etkenlerinin artması ile toplumu oluşturan bireylerin
depresyon geçirme riski artmıştır . Depresyon hiçbir dış etken olmadan da
kendi kendine kişide endojen dediğimiz şekli ile zamanla gelişebilir.
DEPRESYON TİPLERİ NELERDİR ?
Melankolik tipte özellikle sabahları çok yoğun çökkünlük hissi ile beraber
hemen her şeye karşı zevk kaybı, aşırı yorgunluk ve halsizlik görülür.
Atipik şeklinde ise genellikle uyku ve iştah azalması olan tipik şekilde
olanın tersi olarak, uyku ve iştah artışı ön plandadır. Mevsimsel tipte
tekrarlayan mevsimle birlikte olan depresyon belirtileri vardır. Tipik
olanda ise azalmış uyku,iştah, enerji vardır.
DEPRESYONDA BEDENSEL ŞİKAYETLER NELERDİR ?
Depresyondaki kişi bedensel şikayetler diyebileceğimiz; Baş ağrısı, kas
ağrıları, aşırı yorgunluk ve halsizlik, sindirim sistemi rahatsızlıkları,
kalp ve dolaşım sistemi şikayetleri, cinsel işlev bozuklukları ve buna
benzer bedensel yakınmalar ile de çoğunlukla doktora başvurulabilir.
DEPRESYONUN AİLEYE ETKİSİ NELER OLABİLİR ?
Depresyon durumu aile üyelerinden birisini etkilediği zaman, etkileşim
durumunda olan aile bireyleri ister istemez bu durumdan etkilenecektir. Aile
üyelerinden herhangi birindeki depresyon hali genelde ailenin de genel
atmosferini daha karamsar ve olumsuz hale getirebilir. Depresyondaki aile
bireyinin diğer aile bireyleri ile ilişkileri bozulabilir. Örneğin evde
babanın depresyondan etkilenmesi onun mesleki performansının azalmasına,
işlevselliğinin azalmasına, evine ve ailesine daha az ilgi göstermesine,
evdeki anlaşmazlı, tartışma ve sıkıntıların artmasına, ailenin sosyal
aktivitelerinin azalmasına, çocuklarda aile içindeki gerilim ve
sıkıntılardan dolayı kaygı belirtilerinin oluşmasına (tırnak yeme, altını
ıslatmaya veya kirletmeye başlatma, kekeleme, tik bozuklukları, uyku ve
iştah bozuklukları vb) yol açabilir.
DEPRESYON TEDAVİSİ NASILDIR ?
Depresyon tedavisi son zamanlarda daha kolay hale gelmiştir. Genellikle ve
çoğunlukla kullanılan tedavi yaklaşımı ilaç tedavisidir. İlaç tedavisinde ''serotonin
'' ve '' noradrenalin'' üzerinden etki yapan antidepresan dediğimiz ilaçlar
kullanılır. Aynı zamanda bilişsel olumsuzlukları ve öğrenilmiş çaresizlik
düşüncelerini gidermek ve tedaviyi hızlandırmak için psikoterapiye de
ihtiyaç olabilir. Nedene yönelik olarak psikososyal stres faktörlerinin de
ortadan kaldırılması süreç içerisinde iyileşmeyi hızlandıracaktır. Bu dönem
içerisinde kişinin hayatını mevcut depresyonun ez az şekilde etkilemesi
için, durumun bir psikiyatrist tarafından değerlendirilmesi ve vakit
geçirilmeden tedaviye başlanması önemli olabilmektedir
|
|
|
|
 |
|
|
|
 |
|
 |